- Sual Yanıt
- II. Rönesans heykelinin özellikleri
- III. Rönesans’ın başlıca heykeltıraşları
- IV. Rönesans heykeli ve Katolik Kilisesi
- V. Rönesans heykeli ve laik dünya
- VI. Rönesans heykeli ve klasik antik yüzyıl
- VII. Rönesans heykeli ve Rönesans şehri
- Rönesans heykeli ve Rönesans sarayı
- IX. Rönesans heykeli ve Rönesans ailesi
Rönesans heykeli, Avrupa’da 14., 15. ve 16. yüzyılları kapsayan bir sanatla alakalı başarı zamanlarıdır. Klasik antik çağa olan yenilenen alaka ve gerçekçilik ve doğalcılığa daha çok vurgu ile karakterize edilir. Rönesans heykeltıraşları, dini heykeller, portreler ve alegorik figürler dahil olmak suretiyle fazlaca muhtelif eserler yarattı. Eserleri çoğu zaman güzelliği, dinginliği ve zamansızlığı ile karakterize edilir.
En meşhur Rönesans heykeltıraşlarından bazıları Donatello, Michelangelo ve Bernini’dir. Donatello, Rönesans heykelinin öncülerinden bir tanesiydi ve eserleri gerçekçiliği ve romantik yoğunluğuyla karakterize edilir. Michelangelo, bütün zamanların en fazlaca yönlü sanatçılarından bir tanesiydi ve heykelleri güçleri ve güzellikleriyle bilinir. Bernini, Barok heykelin ustasıydı ve eserleri draması ve teatralliğiyle karakterize edilir.
Rönesans heykeli, Batı sanatının gelişimi üstünde derin bir etkiye sahipti. Yeni bir sanatla alakalı yaratıcılık dalgasına esin verdi ve tesiri dünyanın dört bir yanından sanatçıların çalışmalarında görülebilir. Rönesans heykeli bugün de hayranlıkla izlenmeye ve incelenmeye devam ediyor ve sanatçılar ve sanatseverler için bir esin kaynağı olmaya devam ediyor.
Sual Yanıt
* Rönesans heykelinin birtakım özellikleri nedir?
* Rönesans’ın mühim heykeltıraşları kimlerdir?
* Rönesans heykelinin Katolik Kilisesi’ndeki görevi nelerdir?
* Rönesans heykelinin seküler dünyada iyi mi bir görevi vardı?
* Rönesans heykelinin klasik antik çağdaki görevi nelerdir?
* Rönesans heykelinin Rönesans kentinde iyi mi bir görevi vardı?
* Rönesans heykelinin Rönesans sarayında iyi mi bir görevi vardı?
* Rönesans heykeltıraşlığının Rönesans ailesinde iyi mi bir görevi vardı?
Rönesans sanatı | Heykel |
---|---|
Avrupa’da 14. yüzyılda başlayıp 17. yüzyıla kadar devam eden sanatla alakalı ve düşünsel faaliyet süreci. | Oyma, kalıplama yahut döküm yöntemiyle açılan 3d sanat eseri. |
Rönesans sanatının özellikleri şunlardır: | Rönesans heykelinin özellikleri şunlardır: |
– Doğacılık | – Gerçekçilik |
– İdealizm | – Hümanizm |
– Bakış açısı | – Fer-gölge oyunu |
II. Rönesans heykelinin özellikleri
Rönesans heykeli gerçekçilik, doğalcılık ve ayrıntılara yayınlanan özenle karakterize edilir.
Rönesans heykeltıraşları hem güzel bununla birlikte gerçeğe yakın sanat eserleri yaratmaya çalıştılar. Klasik antik çağlardan esin aldılar ve eserleri çoğu zaman realist ortamlarda idealize edilmiş figürler içeriyordu.
Rönesans heykel sanatının karakteristik özelliklerinden biri de görüş açısı ve kısaltma kullanımıdır.
Bu teknikler heykeltıraşların derinlik ve boyuta haizmiş benzer biçimde gözüken sanat eserleri yaratmalarına imkan sağlamış oldu.
Rönesans heykeli bununla beraber insan vücudunun başarılarını kutlamak için de kullanılıyordu.
Heykeltıraşlar, insan formunu muhtelif pozlarda ve aktivitelerde tasvir eden sanat eserleri yarattılar.
Bu sanat eserleri insan vücudunun güzelliğini ve enerjisini kutluyordu ve bununla beraber insanoğlunun büyüklüğe yönelik potansiyelini hatırlatıyordu.
III. Rönesans’ın başlıca heykeltıraşları
Aşağıda Rönesans’ın en mühim heykeltıraşlarından bazılarının sıralaması yer verilmiştir:
- Donatello (1386-1466)
- Michelangelo (1475-1564)
- Giovanni Pisano (1248-1314)
- Jacopo della Quercia (1374-1438)
- Andrea del Verrocchio (1435-1488)
- Giorgio Vasari (1511-1574)
- Benvenuto Cellini (1500-1571)
- Bartolomeo Ammannati (1511-1592)
- Giambologna (1529-1608)
- Agostino di Duccio (1418-1481)
Bu heykeltıraşların tüm bunlar kendi zanaatlarının ustalarıydı ve eserleri Batı’da heykel sanatının gelişiminde derin bir tesir yarattı. Eserleri gerçekçilikleri, ayrıntılara gösterdikleri itina ve klasik motifleri kullanmalarıyla karakterize edilir.
IV. Rönesans heykeli ve Katolik Kilisesi
Rönesans heykeli, bu zamanda sanatın başlıca hamisi olan Katolik Kilisesi ile yakından bağlantılıydı. En meşhur Rönesans heykellerinin bir çok Kilise tarafınca sipariş edilmişti ve çoğu zaman kiliseleri ve katedralleri süslemek için kullanılıyordu.
Kilise tarafınca yaptırılan Rönesans heykelinin en dikkat cazibeli örneklerinden bazıları şunlardır:
* Roma’daki Aziz Petrus Bazilikası’nda bulunan Michelangelo’nun Pietà’sı
* Floransa’daki Museo Nazionale del Bargello’da bulunan Donatello’nun Davut’u
* Gian Lorenzo Bernini’nin Roma’daki Santa Maria della Vittoria Kilisesi’ndeki Cornaro Şapeli’nde bulunan Azize Teresa’nın Vecdi
Bu heykellerin tüm bunlar Rönesans sanatının şaheserleridir ve Rönesans heykeltıraşlarının ulaşmış olduğu yüksek kabiliyet ve sanat seviyesini temsil ederler. Ek olarak Rönesans sanatı ile bu zamanda sanatın en mühim koruyucularından önde gelen Katolik Kilisesi arasındaki yakın ilişkiyi de gösterirler.
V. Rönesans heykeli ve laik dünya
Rönesans heykelciliği yalnızca kiliseleri ve öteki dini yapıları süslemek için değil, bununla beraber saraylar, villalar ve bahçeler benzer biçimde laik yapıları süslemek için de kullanılırdı. Laik heykeller çoğu zaman Venüs ve Apollon benzer biçimde mitolojik figürleri yahut Hakkaniyet ve Önlem benzer biçimde alegorik figürleri tasvir ederdi. Ek olarak bir çocuğun doğumu yahut bir hükümdarın ölümü benzer biçimde mühim vakaları yahut kişileri anmak için de kullanılabilirdi.
Laik Rönesans heykelinin en meşhur örneklerinden bazıları şunlardır:
- Medici ailesinin Floransa’daki Palazzo Vecchio’nun avlusu için sipariş etmiş olduğu Michelangelo’nun Davut heykeli.
- Hadrianus’un Tivoli’deki Roma villasının kalıntıları içinde bulunan ve şu anda Floransa’daki Uffizi Galerisi’nde sergilenen Medici Venüsü.
- Nero’nun Olympia’daki Roma villasının kalıntıları içinde bulunan ve şu anda Vatikan Müzeleri’nde sergilenen Apollo Belvedere.
Laik heykel, insan figürünün daha realist ve naturel bir temsilinin yaratılmasına destek olarak Rönesans sanatının gelişiminde mühim bir rol oynamıştır. Ek olarak Rönesans’ın merkezinde yer edinen hümanizm ve laiklik ideallerinin teşvik edilmesine de destek olmuştur.
VI. Rönesans heykeli ve klasik antik yüzyıl
Rönesans heykeltıraşları, antik Yunan ve Roma’nın klasik heykellerinden esin aldılar. Bu heykellerin güzelliğine ve gerçekçiliğine fanatik kaldılar ve onların tekniklerini öykünmek etmeye çalıştılar. Sadece Rönesans heykeltıraşları bununla beraber kendi benzersiz tarzlarını yaratmak istediler ve eserlerine çoğunlukla Hristiyan sembolizmi ve duygusu kattılar.
Klasik antik çağlardan esinlenen en meşhur Rönesans heykellerinden bazıları Michelangelo’nun Davut’u, Donatello’nun Davut’u ve Gian Lorenzo Bernini’nin Apollo ve Daphne’sidir. Bu heykellerin tüm bunlar insan vücudunun realist tasvirleri, klasik motiflerin kullanması ve duygu ifadeleriyle karakterize edilir.
Rönesans heykeltıraşlarının klasik antik çağa olan ilgisi, Batı’da heykel sanatının yine canlanmasına da yol açtı. Yüzyıllarca dikkatsizlik edildikten sonrasında, heykel Avrupa’da minik bir sanat formu haline gelmişti. Sadece, Rönesans heykeltıraşlarının klasik heykele olan hayranlığı onları yeni ve yenilikçi sanat eserleri yaratmaya teşvik etti. Netice olarak, heykel Batı’da bir kere daha büyük bir sanat formu halini aldı.
VII. Rönesans heykeli ve Rönesans şehri
Rönesans heykelciliği Rönesans şehrinin dekorasyonunda mühim bir rol oynamıştır. Hükümdarlar ve dini figürler benzer biçimde meşhur kişilerin heykelleri, tebaalarını yüceltmek ve yurttaş gururunu teşvik etmek için kamusal alanlara yerleştirilmiştir. Heykeller ek olarak kiliseleri, sarayları ve öteki binaları süslemek için de kullanılmıştır.
Rönesans heykelinin en meşhur örneklerinden biri Michelangelo’nun Davut’udur. İtalya, Floransa’daki Galleria dell’Accademia’da bulunan bu heykel, 1501 senesinde Medici ailesi tarafınca yaptırılmıştır. Davut, İncil kahramanı Davut’u temsil eden çıplak bir adam figürüdür. Heykel, Rönesans sanatının bir başyapıtıdır ve hayattaki en mühim heykel eserlerinden biri olarak kabul edilir.
Rönesans heykelinin öteki meşhur örnekleri içinde Michelangelo’nun Pietà’sı, Michelangelo ve Donatello’nun Lorenzo de’ Medici Mezarı ve Giambologna’nın Neptün Çeşmesi yer alır. Bu heykellerin tüm bunlar İtalya’nın Floransa kentinde bulunmaktadır.
Rönesans heykelciliği bununla beraber şehrin kendisinden de etkilenmiştir. Rönesans şehirlerinin kalabalık sokakları ve dar ara sokakları heykeller için benzeri olmayan bir ortam elde etmiştir. Heykeller çoğu zaman yoldan geçenlerin görebileceği nişlere yahut kaidelere yerleştirilirdi. Kentsel etraf de Rönesans heykelinin konusunu etkilemiştir. Birçok heykel tüccarlar, zanaatkarlar ve müzisyenler benzer biçimde kent hayatından günlük sahneleri tasvir etmiştir.
Rönesans heykelciliği Rönesans şehrinin gelişiminde mühim bir rol oynamıştır. Heykeller, bir yurttaşlık gururu duygusu yaratmaya ve onları görevlendiren yöneticileri ve dini figürleri yüceltmeye destek olmuştur. Heykeller ek olarak şehri güzelleştirmeye ve bir ahenk ve intizam duygusu yaratmaya destek olmuştur.
Rönesans heykeli ve Rönesans sarayı
Rönesans heykeli, Rönesans sarayının yüceltilmesinde mühim bir rol oynamıştır. Bu, Avrupa sarayları tarafınca sipariş edilen birçok idare edici ve asil portresinde açıkça görülmektedir. Bu heykeller çoğu zaman oturanın enerjisini ve prestijini kutlamak için kullanılırdı ve çoğu zaman oturanı kahramanca yahut idealize edilmiş bir halde tasvir ederlerdi.
Rönesans saray heykellerinin en meşhur örneklerinden biri Donatello’nun bronz atlı heykeli Gattamelata’dır. Bu heykel, Venedik Cumhuriyeti tarafınca Gattamelata olarak malum condottiere Erasmo da Narni’yi anmak için sipariş edilmiştir. Heykel, Gattamelata’yı muzaffer bir pozda tasvir eder ve oturanın askeri hünerinin kuvvetli ve çağrıştırıcı bir temsilidir.
Rönesans saray heykelciliğinin bir öteki mühim örneği Michelangelo’nun Lorenzo de’ Medici’nin mermer büstüdür. Bu büst, Rönesans döneminde Floransa’nın fiili hükümdarı olan Olağanüstü Lorenzo’yu anmak için Medici ailesi tarafınca sipariş edilmiştir. Büst, Lorenzo’yu düşünceli ve tefekkürlü bir pozda tasvir eder ve modelin entelektüel parlaklığını ve politik zekasını yansıtır.
Rönesans saray heykelciliği, Rönesans’ın sanatla alakalı ve kültürel ortamının yaşamsal bir parçasıydı. Bu heykeller, son zamanların yöneticilerini ve soylularını yüceltmeye destek oldu ve bu figürlerin halk tarafınca algılanmasında mühim bir rol oynadılar.
IX. Rönesans heykeli ve Rönesans ailesi
Rönesans heykelleri çoğu zaman Rönesans ailesinin üyelerini tasvir ederdi. Bu heykeller çoğu zaman zengin aileler tarafınca atalarını anmak yahut statülerini ve zenginliklerini kutlamak için sipariş edilirdi. Aile üyelerinin Rönesans heykelleri çoğu zaman onları lüks giysiler ve mücevherler takmış, idealize edilmiş pozlarda tasvir ederdi. Çoğu zaman avlanma, binicilik yahut okuma benzer biçimde toplumsal statülerini yansıtan aktivitelerde bulunurken gösterilirlerdi.
Aile üyelerinin Rönesans heykelleri yalnız güzel sanat eserleri değildi, bununla beraber ailelerin toplumsal statülerini göstermeleri ve atalarını anmaları için bir yol olarak da hizmet ettiler. Bu heykeller çoğu zaman varlıklı ailelerin evlerinde sergilenirdi, burada ziyaretçiler tarafınca görülebilir ve hepimiz tarafınca hayranlıkla izlenebilirdi.
S: Rönesans heykelinin özellikleri nedir?
A: Rönesans heykeli gerçekçiliği, doğalcılığı ve ayrıntılara gösterdiği özenle karakterize edilir. Rönesans heykeltıraşları hem güzel bununla birlikte gerçeğe müsait sanat eserleri yaratmaya çalıştılar.
S: Rönesans’ın mühim heykeltıraşları kimlerdir?
A: En meşhur Rönesans heykeltıraşlarından bazıları Donatello, Michelangelo ve Bernini’dir. Bu sanatçılar Batı uygarlığı tarihli en ikonik sanat eserlerinden kimilerini yarattılar.
S: Rönesans heykelinin toplumdaki görevi neydi?
A: Rönesans heykeli Katolik Kilisesi’ni, laik dünyayı ve klasik antik çağları yüceltmek için kullanıldı. Ek olarak insan vücudunun güzelliğini ve insan ruhunun enerjisini kutlamak için de kullanıldı.
0 Yorum